5 Kasım 2009 Perşembe

A.Ş.K ' ın Tonları


Aşkın tanımını yapmak mümkün mü ? Aşk'a tek bi tanım koymak o hisse hüküm giydirmek doğru mudur ? Eğer hayatımız boyunca tek bi kişiye aşık olabilseydik sanırım aşk'ın tanımını yapabilirdik. Halbuki tüm aşkları ve aşıkları içine sığdırabilecek bir tarif yapılamıyor işte. Çünkü aşkın renklerinin tıpkı doğadaki renkler gibi birbirini asla tutmayan öyle çok tonu var ki........Aynı kişi, farklı insanlara karşı bu kadar ayrı hisler yaşayabiliyorsa nasıl yapılır ki bu "aşk" denen şeyin tanımı? Zaten yapılamıyor, yüzyıllardır uğraşılıyor ama yapılamadı aşkın herkesi tatmin edecek bir tarifi. Çünkü öyle çok rengi ve hatta bir daha asla tutturulamayan öyle çok tonu var ki biri diğerinin kalıplarına sığmıyor işte. Konu aşk olduğunda, kendi kendimizi bile nasıl şaşırtırız bilirsiniz. Şarkı sözlerindeki gibi birini delicesine hatta şiddete varan duygularla kıskanarak severken, bir diğerine "Sen mutlu ol bu yeter bana" diyebiliyorsanız o da aşk, diğeri de.Bence her aşkın tanımı ve rengi kendine özgüdür.. İki kişinin kimyasından oluşan özel bir haldir , moddur. Bu iki kişiden her birinin başka kişilerle olan duyguları da ayrı bir kimyadır. Bu yüzden kimseye ateşli aşık veya fedakar aşık nitelemelerini iliştirmemek gerekiyor Birine karŞı fedakar olan, diğerine karşı hiç de öyle olmayabiliyor. Uzun lafın kısası ne yasın rengi siyahtır,ne de sanıldığının aksine masumiyetin rengi beyaz.aşk ne masumiyettir ne de yasaşkın rengi kanın,şarabın kırmızısıdır.bir taraftan kanayan yara gibi canını acıtır diğer taraftan eşsiz bir şarap gibi tadına doyulmaz.

4 Kasım 2009 Çarşamba

04'


BAZI ÖLÜM DEDİK AMA.....
BİR DEĞİL BİR ÇOK AYRILIKLA BAŞLADI ....
UĞRUNDA MELEKLER KURBAN EDİLİRKEN ...
KENDİNİ İFADE OLARAK KUTSANDI
KENDİME KENDİMİ ANLATMAYA ÇALIŞIRKEN CANIM ACIDI

11.2004

2 Kasım 2009 Pazartesi

KARMAŞA

Karanlık odamdaki huzur parçalanıyor kalp atışlarımla
Her soluk alışım bana seni hatırlatırken
Her soluk verişim gönderir beni acının koynuna
Ne kadar huzurluydum oysa sen yokken
Şimdiyse mücadele ediyorum içime soktuğun hastalıkla
Yatağımda boğuluyorum gözyaşlarımla
Korkularım , en sonunda beni yere yıkıyor bu gece
Sesini duyuyorum
Gözlerini görüyorum
Ellerinse boğazıma sarılıyor düşlerimde
Bugünün geleceğini bilmeme rağmen ...
Neden girdin ki hayatıma
Taştan daha soĞuktu kalbim hiçlikten daha boştu gözlerim
Girmemeliydin hayatıma
Unutmuştum oysa ben bütün duyguları
Ne aşk vardı ne de onun acısı
Şimdiyse yıkıntıların arasından bana bakıyorsun
Gitmenin vakti geldi diyosun
Odamın içine doluyor yine boşluk
Hıçkırıklarım düşüyor boşluktan
Seni anıyorum şimdi son bi kez daha
Birazdan öleceksin içimde
Gözlerimi kapatıp son kez seninle uykuya dalıcağım ....

30 Ekim 2009 Cuma

insan.

Kovalayanın motivasyonu kaçan balığın büyük olması mıdır ? Yoksa elde edilemeyene duyulan istek karşı cinsten kendine eş olarak seçtiğin o "önemli" nin gözünde "önemsiz" olmanın yarattığı düş kırıklığı ve bunun sonucu yara alan "kendine güven" mi ?

zamanın -den hali

" zamanında içinden geçen ırmağın kıyısında durdum biraz . Ağazçların kovuklarına gizlenmiş sesleri dinledim. Ne birşey duydum , ne de anladım sessizliği ... büyük bir yorgunluk haliydi hayat , anılar o halin küçük molaları ... her molada hızlanan nabız , zorlaşan nefes alıp vermeler ve mümkünü olmayan bir sürü iyi şey "....
" Neden sonra yol bölündü ikiye , kendiliğinden
Sana getirecekti biri , başladığım yere diğeri ..
Ne gelmeye vardı ne de dönmeye vardı takatim ..
Kıyısına uzanıp yolun, beklemeye başladım ......."

Koma

Senin bu kadar belli ediceğini düşünmedim, ama yol bitmiş haberim yok ....
...umut yokmuş hastayı kurtaramazmışız oysa bi gülücük yeterli ona...
İnsanlar ölüyor ne yaşamlardan dönüyorlar ne savaşlar kopuyo gözleri kapanınca
ne kavgalardan dönyü beyinler..

a.ş.k için unutuyolar boşanmayı
ama biz yaşatmayalım bizi zaten Ölmüş.
......hayat öpücüğü lazım oysa ama ellerinde öpücük kalmamış! :x

SU

Bir gün dağa tırmanırken eteklerimde okyanus vardı,
eteklerimizde okyanus vardı.
Şarkı söyledik üçümüz önceleri ...
ve katıldılar gülümseyerek ağaçlar, çiçek, böcek ve hayvanlar ...
O gün dağa dayanırken , ona dayanırken ; elimi uzatıp bir avuç karından aldım
alnıma sürdüm ...
güneş yakıyodu
güneş terletiyordu altında beni
günlerden bir gün dağla konuşup sırtında dolaşırken çiçeklerini gösterdi bana
yüzümü sürdüm taşlarına , toprağıyla yıkandım..
Dağla konuşurken ne çok olduğumu öğrendim , vay be ne çoktum.
O gün ordayken düştüm, kaydım düştüm
yuvarlanıp okyanusa uçtum
Vay be ne hiçtim inanamassınız
okyanus,
senin dibinde nasıl çok oldum birdenbire , dağ gördü , inanmadı ,
somurtup bulutlandı
hıh dedim ,
ellerim kanıyordu kırmızı kırmızı dalgalandı okyanus
Yalnızken kocamanım büsbüyük, uyurken susarken yolda yürürken kocaman dev gibi ama koşmaya kalksam ya da şarkı söylemeye göremezsin beni ..